“Biliyorsunuz.” dedi Phineas Nigellus, “bu tam olarak gönülsüzce öğretmen olmamın nedeni! Gençler her konuda haklı olduklarını düşünüyorlar!”
Doğum: 1847. İlginçtir ki; Phineas’ın doğum ve ölüm tarihlerine göre, Albus Dumbledore ile yaklaşık olarak aynı yaştadır.
Ölüm: 1925
Üç Kardeş: Sirius, Elladora ve Isla (bir muggle ile evlendiği için evlatlıktan reddedilmişti.)
Hogwarts: Slytherin (İlk yılı 1858 ya da 59); sonra Hogwarts Müdürü
Ursila Flint ile evlendi.
Beş Çocuk:Sirius (1877-1952) Hesper Gamp’in eşi
Phineas (Evlatlıktan reddedildi, doğum ve ölüm tarihleri bilinmiyor)
Arcturus (1884-1959)
Belvina (1886-1962)
Cygnus (1889-1943) Violetta Bulstrode’un eşi
Sirius Black’in büyük-büyük-büyükbabası. Jo’nun çizdiği Black Soyağacı’na göre, Narcissa (Black) Malfoy’un, Molly (Prewett) Weasley ve Arthur Weasley’nin atasıdır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Phineas’ın portresi, önceki müdürlerin portreleriyle birlikte Hogwarts Müdürü Odası’nda asılıdır. Şıkışık durumlarında, Dumbledore’a yardım etmiştir. Aynı zamanda, Grimmauld Meydanı 12 Numara’da da bir portresi asılıydı. Sirius ve o, çok iyi anlaşamıyorlardı.
Başkalarının, can sıkıcı bulduğu gençlerin duygularına ve problemlerine çok fazla sabır gösteremez.
Phineas, Hovart Müdürü Snape’e Harry, Ron ve Hermione ölüm yiyenlerden kaçarken, onların hareketlerinden haberdar olması için yardım etmişti çünkü Hermione, Phineas’ın tablosunu Grimmauld Meydanı 12 Numara’nın duvarından alıp sihirle büyütülmüş çantasına koymuştu.
Büyücü Portreleri ve JKRSoru: Hogwarts’taki tüm portreler ölülere ait. Portrelerinde yaşıyor gibiler. Bu nasıl oluyor? Harry’nin annesi ile babasının da birer portresi olsaydı, Harry onlardan tavsiye alabilir miydi?
JKR: Bu çok güzel bir soru. Tablolar ölülere ait; muhtemelen sizin anladığınız gibi bütünüyle hayalet olarak algılanmıyorlar. Gerçekten konuştuklarını gördüğünüz yer, Dumbledore’un ofisi. Aslında, tahminen okul müdürleri arkalarında güçsüz birer yansıma bırakıyorlar. Auralarını, okula bırakıyorlar ama bu hayalet olmak gibi bir şey değil. Hemen hemen sürekli, sloganlarını tekrar ederler. Sirius’un annesinin portresi, tam olarak 3D bir kişiliğe sahip değildi. Hayattayken söylediği sloganını tekrar ediyordu. Harry ve ailesinin portresi olsaydı, ona çok fazla yardımcı olmazdı. Eğer onlarla bir hayalet olarak tanışsaydı, daha mantıklı ve anlamlı bir etkileşim olurdu. Ama Nick’in de Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın sonunda açıkladığı gibi, bazı insanlar vardır; hayalet olarak geri gelemezler çünkü onlar, ölümden korkmamışlardır.
Olası isim soyları:“Phineas”, İncil’den bir kelime olan “Phinehas”tan gelmiştir. “Phinehas” aynı zamanda İbranicede “Yılanın Ağzı” anlamına gelmektedir.
Yunan mitolojisinde, Phineus Trakya’nın kralıydı ve bir peygamberdi çünkü doğru kehanetlerde bulunuyordu.
Phineas’ın soyadı, “Black” olarak geçiyordu. Soyadı ile ilgili bir olası açıklama da, 16. ve 17. yüzyıllarda, insanların iki soyisim kullanması normaldi. Belki de bir gün Phineas’ın soyunu öğrenebiliriz… “Nigellus” mu, yoksa “Black” mi?
Çeviri: sirius_aysun